Azarnegari, bir sanat tekniği. Anlamı “ateşle çizim yapmak”. Küçük bir çocuğun ateşe ve sanata olan ilgisiyle başlayan bu öyküyü, yaratıcısı ünlü İranlı sanatçı Ahad Saadi’nin kendisinden dinleyelim.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1980 yılında Tebriz’de doğdum ve orada büyüdüm. Profesyonel olarak olmasa da çevremde hep sanat vardı. Babam Tebriz’ de halı taciriydi. Çocukken etrafımda değerli ve güzel halılar vardı, onların desenlerini çizmekten çok keyif alırdım. Ailem bu yönümü severdi. Ve sanat, hayatımda yer bulmaya başladı.

Sanat hayatınız nasıl başladı?

Ciddi sanat kariyerim 1999 tarihinde doğup büyüdüğüm Tebriz’de başladı. Kendi icat ettiğim sanata “Azarnegari” ismini verdim. Azarnegari’nin anlamı; ateşle çizim yapmak. Kullandığım tekniğe bu ismi verdim çünkü eserlerimin hiç birinde kalem veya boya kullanmıyorum. Tablolardaki tüm renkler son derecede ufak kesilmiş kumaş parçalarının birbirinin üzerine yakılarak yapıştırılmasıyla oluşturulmuştur.

Bu tekniği ne zaman geliştirdiniz?

Tekniği çocukluk yıllarımda keşfettim. Çocukken ateşle oynamayı çok severdim. Ailem ise beni hep ateşten uzak tutmaya çalışırd;. Sonraki yıllarda, Tebriz şehrinde halı ve kumaş ticareti yapan babamın işinde ona eşlik ettim. Ateşle oynadığım sıralarda ateşin annemin kumaşları üzerine düşüp onları yakması ve birbirine yapışmalarını gözlemlememle şimdi kullandığım Azarnegari sanatının ilk planları oluşmaya başladı.

Kendi geliştirdiğiniz bu özel tekniğin İran’da ya da Türkiye’de patentini aldınız mı?

2008 tarihinde Azarnegari tekniğini, İran’ın başkenti Tahran’da Milli Kültür Bakanlığı uzmanlarınca onaylandı ve yeni bir sanat tekniği olarak benim adımla kayıtlara geçti. Aynı yıl, İran Milli Kültürel Yayınlar ve Eserler kurumu tarafından da resmi eser olarak kayıt altına alındı. Geçen sene Türkiye’de de patenti alındı. Şimdi dünyada patentini almayı düşünüyorum.

Sanat eğitiminiz nedir?

2011 yılında üniversitede grafik bölümüne girdim. Ama istediğim sonuçları alamayacağımı, özgür çalışamayacağımı düşünerek bir süre sonra üniversiteden ayrıldım. Kendi kendimi yetiştirerek sanatımı geliştirdim.

Azamegari’yi nasıl bir sanat dalı olarak tanımlıyorsunuz?

Azarnegari Farsça ve bana ait bir kelime. “Azar” ateş, “Negari” çizim yapmak demek yani “ateşle çizim yapmak” anlamına geliyor. Benim materyalim sadece kumaş. Fırça, boya veya başka birşey yok. Çoğunlukla mavi ateş kullanıyorum çünkü karbon kumaşı karartır. Yüzde yüz benim icadım bir sanat dalıdır.

Bir eserinizi ortalama ne kadar sürede tamamlıyorsunuz?

Büyüklüğüne ve işin yoğunluğuna göre değişiyor. Bir aydan başlıyor, 16 aya kadar çıkıyor. Şimdiki çalışmalarım genellikle uzun sürüyor.

Başka hobileriniz var mı?

12 senedir Jeet Kune Do çalışıyorum.Jeet Kune Do benim kaslarım, dikkatimi toplamam ve pozitif olmam konusunda çok önemli. Azarnegari çalışırken de pozitif olmak gerekiyor çünkü ateş darbelerini aynı hızda ve yerinde vurmazsan kumaşı yakarsın ve iş bozulur.

Sanat yaşamınızda yeni ve özgün bir yöntem keşfetmenin dışında sizce, sizi başarılı yapan nedir?

Ailem. Profesyonel olarak başladığımda ailem çok destek verdi. Çünkü profesyonel olarak çalıştığınızda dünya ile bağlantınız kopuyor. Bir odanın içinde çalışmaya devam etmek ve pozitif olmak gerekiyor. Sağ olsunlar maddi, manevi bana çok destek oldular ve onların sayesinde bugünlere geldim.

Eserlerinizde hangi temaları işliyorsunuz?

Sanatımda her zaman aşk, sevgi ve barışı ön planda tutarım. Jeet Kune Do çalıştığım zamanlarda da öğrencilerime bunu aktarmaya çalışırdım.

Sanatınıza olan ilgiden memnun musunuz?

Sanatıma olan ilgiden çok memnunum. Tebriz ve Türkiye’nin kültür olarak çok ortak yönü var. 2012 yılında Türkiye’de sergimizi yaptıktan sonra Avrupa’ya gitmeyi düşünüyordum fakat ilgiden dolayı burada kalmaya kararverdim.Ayrıca İstanbul’un benim için özel bir yanı vardır, eşimi burada buldum. Bu arada eşim de İran’da ünlü bir sanatçı; ressam ve fotoğrafçı Parisa Karamnezhad. Kendisiyle iftihar ediyorum. Benim sanatımda ve hayatımdaki yeri eşsizdir. Her başarılı erkeğin arkasında başarılı bir kadın vardır derler, ben bunu tecrübe ediyorum.

Ülkenizden sonraki ilk serginiz için neden Türkiye’yi seçtiniz?

Farklı ülkelere gittim fakat buradaki sıcaklığı ve pozitif enerjiyi hiç birinde bulamadım. Eğer bir yerde pozitif enerji bulamazsan, oradan ayrılman gerekir diye düşünüyorum.

Gelecek planlarınızı öğrenebilir miyiz?

Fransa, İtalya, İngiltere ve Dubai’de sergilerim olacak. Türkiye’de sergilerim olacak. Bu arada geçen sergim için Danimarka’dan 20 kişilk bir ekip gelmişti. Azamegari’yi haberlerden öğrenmişler ve yanlarında bir tekstil profesörü ile birlikte sergiyi gezmeye gelmişler. Bu çok hoşuma gitti çünkü ben gitmeden sanatım gitmiş Danimarka’ya.

Türk sanatçılardan beğendikleriniz kimler?

Türkiye’de geçmiş sanatçılardan Osman Hamdi’nin çalışmalarını ve sanat eserlerini çok beğeniyorum.