HEPİMİZ ONU TÜM DÜNYANIN HEYECANLA TAKİP ETTİĞİ GAME OF THRONES (TAHT OYUNLARI) DİZİSİNDEKİ “DAENERYS TARGARYEN” KARAKTERİ İLE TANIYORUZ. PLATİN SARISI SAÇLARI VE BUZ MAVİSİ GÖZLERİYLE SEKİZ SEZON BOYUNCA HER BİRİMİZİ KENDİSİNE HAYRAN BIRAKTI. HER NE KADAR DİZİDE ONA VADEDİLEN TAHTA OTURAMASA DA O HERKESİN KALBİNDE EJDERHALARIN KRALİÇESİ OLARAK YER EDİNDİ. DİZİ SONA ERSE DE EMILIA CLARKE’IN ÖNLEMEZ YÜKSELİŞİ DEVAM EDİYOR, BEYAZPERDENİN DE ARANILAN İSİMLERİNDEN OLAN CLARKE AYNI ZAMANDA LÜKS MARKALARIN DA YAKIN MARKAJINDA. TÜM SEVİMLİLİĞİ VE KARİYERİNDEKİ BAŞARISIYLA GÖNÜLLERİ FETHEDEN BU HARİKA KADINI GELİN BİRAZ DAHA YAKINDAN TANIYALIM.

Tam adı Emilia Isobel Euphemia Rose Clarke olan nam-ı değer Khaleesi, ses mühendisi bir baba ve hayır kurumu yöneticisi bir annenin kızı olarak, 23 Ekim 1986’da İngiltere’nin Londra şehrinde doğdu ve Berkshire kontunda büyüdü. Clarke’ın oyunculuğa ilgisi ise henüz üç yaşındayken babasının çalıştığı tiyatrodaki Show Boat müzikalini izlemesiyle başladı. Tüm dünyanın onu “Daenerys Targaryen” karakteri ile tanınması için de ilk adımlar o gün atılmıştı oldu ve liseyi bitirdikten sonra kendisini Drama Centre London Üniversitesi’nde buldu. Oyunculuğa ilk başladığı yıllarda irili ufaklı birçok projede rol aldı. Televizyondaki ilk rolü ise 2010 yılında Türkiye’de de gösterime giren Dinozor Saldırısı (Triassic Attack) filmindeki “Savannah” karakteriyle oldu. Hatta bu filmden sonra Screen International dergisi onu geleceğin İngiliz yıldızı “UK Stars Of Tomorrow” olarak değerlendirerek geleceğin yükselen yıldızı olduğunun da sinyallerini verdi.

Game of Thrones İle Zirve Yolcuğu

Herkesin bildiği üzerine bu çıtı pıtı ama inanılmaz yetenekli genç kız asıl zirve yolcuğunu 2010 yılında George R. R. Martin’in “A Song of Ice and Fire” kitabından uyarlanan Game of Thrones (Taht Oyunları) dizisinde Daenerys Targaryen rolüyle yaptı. Dizinin en dikkat çeken karakterlerinden biri olan, “Daenerys Fırtınadadoğan”, “Khaleesi”, “Ateş geçirmez” ya da herkesin bildiği ismiyle “Ejderhaların Annesi”, tüm dünyada tanınmasına sebep oldu. İşin biraz daha başına dönecek olursak, bu ünü fazlasıyla hakkettiğini de söyleyebiliriz. Clarke’ın, 2014’de katıldığı Jimmy Fallon’un talk shovv programında Game of Thrones’ın oyuncu seçmelerinde yaptığı ördek dansı itirafı da buna örnek olarak gösterilebilir. Güzel oyuncu o anları şöyle anlatıyor: “Gerçekten büyük bir seçmeydi ve çok gergin hissettim. HBO’dan birçok insan oradaydı. Benden istenilen bütün sahneleri canlandırdım ve ‘Başka bir şey yapmamı ister misiniz?’ diye sordum. David Benioff (Game of Thrones’un yapımcılarından) dans etmemi önerdi. Ben de ördek dansı yaptım.” Sempatik oyuncu karşı taraftan olumlu tepki alınca bu dansının devamını robot dansıyla getirmiş. Sonuç olarak bu başarılı dans performansı onu “Ejderhaların Annesi” yapmaya fazlasıyla yetmiş. Dizinin patlamasıyla beraber Clarke, Daenerys Targaryen rolüyle Ewwy ödüllerinde drama dalında 2011 En iyi Yardımcı Kadın Oyuncu (2011 Ewwy Avvard for Best Supporting Actress) ödülüne layık görüldü. Hal böyle olunca Clarke’in yükselen yıldızı beyazperdenin de gözünü aldı ve 2016 yapımı olan “Senden Önce Ben ” filminde Sam Claflin ile rol aldı. Clarke’ın işine olan tutkusunu ve canlandırdığı karakterlere karşı olan sevgisini ise dövmelerinden anlayabilirsiniz. Bunlardan biri “Bu anne bebeklerini asla unutmayacak” notuyla lnstagram’da paylaştığı, üç ejderha dövmesi. Diğeri de, “Me Before You” filminde canlandırdığı “Louisa” karakterinin de serçe parmağında bulunan arı dövmesi. Oyunculuğa olan aşkı dışında Clarke’ın ciddi bir müzik tutkunu da olduğunu da ekleyelim. Yetenekli oyuncu, piyano, gitar ve flüt çalabiliyor üstelik sesi de bir o kadar büyüleyici. Hatta merak edenler Dolce&Gabbana’nın The Only One kampanyasına göz atabilir.

Özel Hayatı

Özel hayatıyla pek gündeme gelmese de Clarke’ın son bilinen aşk hikâyesi ABD’li ünlü aktör ve şarkıcı Seth Mac Farlane 2012 yılında başladığı ilişkisi. Ünlü biriyle birlikte olmanın zor olduğu dile getirerek ilişkisinin bittiğini açıklayan güzel oyuncunun o günden bugüne adı başka kimseyle anılmadı. Dizi ve filmlerindeki başarısının arkasında ise ünlü yıldızın dramatik bir hikâyesi daha var; o da geçirdiği ciddi sağlık problemi. Ejderhaların Kraliçesi’nin Anevrizmayla ilk karşılaşması Game of Thrones’un ilk sezon çekimleri bittikten hemen sonrasında oluyor. Clarke, Game of Thrones’un ilk sezonu bittikten sonra antrenörüyle spor yaparken yere düşüp bayılana kadar böyle bir hastalığının olduğundan bile bilmiyor. Anevrizmayla ilk karşılaşmasının ardından dört gün boyunca yoğun bakımda kalan ve ardından geçici hafıza kaybı yaşayan Khaleesi o günleri şu sözlerle anlatıyor; “En kötü zamanlarımda, o fişi çekmek istedim. Doktorlardan beni ölüme terk etmelerini isteyip duruyordum, işim, gelecekle ilgili tüm hayallerim, tamamen iletişim üzerine kuruluydu. Bunlar olmadan, beni kayıp sayabilirsiniz.” Zor dönemin ardından kendini yeniden iyi hissettiğini ve sonunda bu deneyimlerini dünyayla paylaşmaya hazır olduğunu açıklayan Emilia Clarke’ın aynı zamanda beyin kanaması ve felç geçiren insanlara yardım sağlamayı amaç edinen “Same You” adında bir hayır kurumu da mevcut.