Denizde Tatil Modası
Tekne tatili artık pek çoğumuzun tercihi. Yeni motoryatlar ve yelkenliler bize her türlü konforu sağlarken, aynı zamanda gözlerden uzak bir tatil vaadediyor. El değmemiş kıyılara, özel adalara ve tahmin dahi edemeyeceğimiz güzellikteki yerlere bizi kolayca ulaştırıyorlar.
Teknolojik Gelişmeler
Bugün artık üretilen lüks yatlarda kullanılan üstün teknoloji dikkat çekiyor. Aynı otomobillerdeki gibi, birkaç yıl önce bir teknede olmasını düşleyemeyeceğiniz pek çok teknik özellik, günümüzün yatlarına üstünlük katıyor. Yat üreticileri tasarım konusuna her geçen gün daha çok önem veriyor. Bu tasarımlara son teknolojik gelişmeler de eklenince, daha güvenilir, daha konforlu ve daha kaliteli yeni nesil tekneler ortaya çıkıyor. Teknik olarak yatın çok daha kolay kullanımını sağlayan ve hata oranını minimuma indirgeyen bu teknolojik gelişmelerden herkes son derece mutlu.
Bir süredir balıkçı teknelerinde havuzluktaki halıların pratik nedenlerle kaldırılmış olmasına alışmıştık. Artık bize çıplak görünmüyor! Süperyatlarda kullanılan yeni teknoloji ürünü kaymaz yer kaplamaları hem rahat hem de güvenli bir ortam sunuyor. Üstelik son derece de şık görünüyor. Halıların problemi, suyu çok çabuk emmesi ve uzun sürede kurumasıydı. Çok hijyenik olduğu da söylenemezdi. İşte bu yeni nesil vinil kaplamalar bu sorunlara çözüm getirdi.
Oturmak, yemek yemek, güneşlenmek ve uyumak için kullanabileceğiniz tek bir alan olsa ne kadar iyi olurdu, değil mi? Yeni teknelerde bunu görüyoruz. Güneşlenmek için yattığınız mobilyanın arkasını kaldırarak oturma pozisyonuna rahatça geçebilirsiniz. Ya da yemek yediğiniz masayı indirerek ve minderi açarak daha büyük bir güneşlenme alanı yaratabilirsiniz. Kolayca, yerinizden bile kalkmadan… İşte yeni teknelerin bir rahatlığı daha.
Bir süredir teknenin altında, denizi aydınlatmak için kullandığımız led aydınlatmalar artık teknenin kumanda merkezinde ya da iç mekanlarda da kullanılıyor. Mesela mavi tonlarda bir led aydınlatma çok da şık olabiliyor. Üstelik enerji tasarruflu bu led ışıklar binlerce saat dayanabiliyor. Belki de hiç değiştirmeniz gerekmez!
Bir Deniz Hikayesi
Sirena Marine’in 10 yılı bulan başarı dolu deneyimi denizseverlerce takdir edilen, ödüllü Euphoria ve Azuree yelkenlilerinde hayat bulurken, firma bu kez Sirena Yachts markasıyla motoryat sektöründe yerini alıyor. Markanın iki modeli Sirena 64 ve Sirena 56, kişiye özel tasarlanabilen yerleşimleri, eşsiz konfor ve denizciliğiyle dünyanın farklı yerindeki deniz severlere hitap ediyor. Tasarımlarıyla Sirena 64 ve 56, çok kısa sürede dünya genelinde en beğenilen yatlar arasına girmeye adaylar.
Sirena Marine’in motoryatlardan oluşan yeni serisi, son dönemin popüler 56-100 feet aralığındaki modern-klasik yarı-deplasman motoryat kategorisinde iddialı. Sirena Marine’in sektördeki bu atılımı, aslında Akdeniz’in önemli yat üreticilerinden biri olan firmanın uzmanlığıyla örtüşüyor. Otomotiv sektöründe de öne çıkan firmanın Bursa, Orhangazi’deki üretim alanı da bu yeniliklerle beraberi 55.ooo metrekare olarak genişletildi.
Marka başlangıç olarak iki motoryat modeliyle sektöre giriş yaptı: Sirena 64 ve Sirena 56. Her ikisi de Frers Naval Architecture & Engineering firmasının detaylı ve özenli çalışmasının bir sonucu olan yatların iç tasarımlarında Spadolini Design Studio imzası yer alıyor. Dünya prömiyerini 2017 Boot Dusseldorf’ta gerçekleştiren Sirena 64, serinin 20,74 metre boyundaki ilk modeli. Yatın dış tasarımı ve mühendisliğinden sorumlu German Frers, 64’ün tasarımının kişiye özel kılınabilirliğinin ve konforunun altını çiziyor: “Motoryatın üç farklı yerleşimi de manzaraya tam hakimiyet sağlayan gövde camları ile bol miktarda doğal ışıkve yanı sıra cömert bir hacim sunuyor.” Sonuç, yüksek hızlarda kayıcı özelliğini koruyan, etkili bir gövde yapısı. Ekonomik yakıt tüketimiyle (muadillerine kıyasla 12-16 knot’ta ilerlediğinde yüzde 20 daha iyi) denizseverlerin beğenisini kazanan Sirena 64, sahip olduğu stabilizör- ler sayesinde seyir halinde veya demirliyken konforlu bir yaşam alanı sunuyor. Sirena Marine’in otomotiv sektöründeki deneyimi de yeni motoryatın vinilester infüzyon yöntemiyle üretim sürecini açıklıyor. Bu teknik sayesinde tekne gövdesi osmoza karşı dayanıklılık sergilerken, uzun ömürlü olma garantisi veriyor. Sirena 64, standardındaki 850’şer hp gücündeki CAT motorlarla (daha güçlü motorlar da opsiyonlar dahilinde) hızını 27 knot’a kadar ulaştırabiliyor. 10 knot’lık seyir hızında yatın menzili 1000 mil civarında ve saatte tükettiği yakıt miktarı da 48 litre.
Uzunluğu 18,68 metre olan Sirena 56, kardeş modelinin izini sürüyor. Üretim teknolojisi yatın ağırlığını azaltırken, kalite ve dayanıklılığını kanıtlıyor. Hafiffakat güçlü bir tekne gövdesi için teknenin üretim aşamasında karbon hibrid parçalar tercih edildi. Teknedeki bölmeler PVC sandviçten yapıldı ve bu süreçte laminasyon tekniği kullanıldı. Standart 650 hp gücündeki CAT motorlar ile Sirena 56’nın hızı 29,4 knot’a ulaşabiliyor. Ekonomik seyirde ilerlediğinde 850 deniz milini rahatlıkla katedebiliyor. Sirena 56 da iki farklı iç yerleşim seçeneğiyle sunulurken, daha güçlü motor konfigürasyonu da ayarlanabiliyor.
2016 sonbahar aylarında sektörde ismini duyuran Sirena Yachts, ilk günden bu yana gerek denizcilerin gerekse medyanın yakın merceği altında olmayı sürdürüyor. Bu yatların kişiye özel kılınabilen yerleşimi, eşsiz konforu, etkili duruşu ve deniz tutuşu dünyanın farklı yerindeki deniz severlere hitap ediyor. Devrim niteliğindeki tasarımlarıyla Sirena 64 ve 56, çok kısa sürede dünya genelinde en beğenilen yatlar olmaya aday.