Gücü, Özgürlüğünde DUA LIPA

Gücü, Özgürlüğünde DUA LIPA

Ben Dua Lipa ve Kosova asıllı, Londralı şarkıcı ve söz yazarıyım.

 

Kendini en fazla özgür hissettiren hangi kabiliyetin?

Tutkum beni yenilmez hissettiriyor! Sahnede olduğumda ve kendimi ifade ederken ve yaratıcılığımı gösterdiğimde, kendimin en gerçek formu olmamı sağlayan şey tutkumdur.

 

‘Sınırsızca Yaşa’ ifadesi sizin için ne ifade ediyor?

En azından benim anladığım şekilde, ‘Sınırsızca Yaşa’ yaratıcı olmanıza, sınırsız olarak kendiniz olmanıza, kendinizi en doğal şekilde ifade etmenize izin vermektir. Bunun her gün yaşamamız gereken bir şey olduğunu hissediyorum.

 

Tamamen ve özgürce yaşamak için nelerden vazgeçmeliyiz?

Hayatta bazen yaşadığımız şeylerden korkmamak, onun yerine her şeye tam anlamıyla katılabilmemiz önemlidir. Bazen hayatınızı otomatik pilotta yaşamak cazip gelse de, günlük olarak yaptığımız şeyleri takdir etmek ve minnettar olmak önemlidir.

 

Kendini değişime karşı nasıl koruma altına alıyorsun?

Özgünlüğüm sayesinde korunuyorum. Kim olduğumu ve neye inandığımı bilmem çok önemli bir rol oynuyor bu konuda. Benim için doğru olan şeylerden asla taviz vermekten hoşlanmam. Kendimi nasıl gördüğüm ve kariyerimde ne yapmak istediğim konusunda net bir fikrim var ve bundan dolayı öğrenmeye devam etmeme rağmen, herhangi bir pişmanlık duymadan belirli kararlar alabiliyorum ve hayatımın hangi parçasında benim için neyin iyi olduğunu veya neyin olmadığını biliyorum.

 

Sevdiğiniz insanlarda size ilham veren nedir?

Merhamet. İyilik. Güçlü bir zihne sahip olma, sabırlı olma ve işlerin planlandığı gibi gitmediği durumda bile hala sevgi gösterme yeteneği… Bu niteliklerin olmadığı durumda, toplum ya da kültür olarak bizim için umut yoktur. İnsanların başkalarına eşit ve sevgiyle yaklaştıklarını görmek her zaman güzeldir. Seyahat ederken tanıştığım insanların hikayelerini dinleyerek onlardan ilham alıyorum. Herkesin farklı bir yolculuğu var ve etrafımızdaki insanları tanımak için her zaman zaman ayırabilmeliyiz.

 

Bir marka olarak YSL’nin bir mesajı var. Bir şarkıcı olarak sen, hayranlarına hangi mesajı vermek istersin?

Onlara korkusuz, cesur, hayır cevabını asla kabul etmemeleri, daima hayallerinin peşinde koşmaları ve kibar olmaları için ilham olmak isterim.

 

Sence kadınlar bugünlerde daha mı az, yoksa daha mı çok özgürler?

Uzun süredir kadınlar medya tarafından baskı altına alındı. Şu anda olan şey bir tür devrim. Yalnızca inandığımız şeyler için, yapmaktan mutlu olduklarımız için, bizim için doğru olanları ve kendimizle gurur duyduğumuz şeyler için ayaktayız. Kimseden saçma sapan emir alacak değiliz!

 

2019’da herhangi bir kadın için özgür olmanın anlamı nedir?

Bir kadın için 2019 yılında özgür olmak; kendi hayatımızı kendi kurallarımıza göre yaşamaktır.

 

Parfümü nasıl kullanırsın? Ve Libre’i nasıl kullanacaksın?

Ben bir koku seçtiğimde, bu her gün kullandığım koku oluyor. Bununla demek istediğim, gündüz ve gece parfüm değiştirmiyorum. Her gün ve her gece aynı parfümü kullanıyorum. Bunun yerine beni en iyi anlattığını düşündüğüm kokuyu seçiyorum. Libre’in bana çok yakıştığını hissediyorum. Bu kokuya bayıldım. Gerçekten çok iyi kokuyor ve çoktan kullanmaya başladım bile. Kokular herkeste farklı durur, bazıları olur, bazıları olmaz. Libre ise bazı güçlü vurguları olan çiçeksi bir koku. Gündüz veya gece her zaman kullanabilirsiniz ve çoğu kadın için mükemmel bir eşleşmedir.

 

Parfümün adı hakkında ne düşünüyorsun?

Bu isim gerçekten dikkat çekici ve Fransız markasının mirasına da uygun. Özgür birer birey olduğumuz hepimize arada bir hatırlatılması gereken bir şey. Hepimizin sahip olduğu bir hak. Bu çok özel parfümün tanıtımında bir rol üstlendiğim için kendimle gurur duyuyorum.

Çünkü ‘özgür olmak’ tam olarak arkasında durduğum şey! 2019 yılında bir kadın olarak şunu hissediyorum: Hayatımızı hak ettiğimizi düşündüğümüz şekilde yaşamak istiyoruz. İşte bu yüzden parfümün, bu konsepti moda ve müzik dünyalarına tanıtmanın şaşırtıcı bir yolu olduğunu düşünüyorum.

 

Libre şişesi üzerinde, ünlü Cassandre logosu bükülmüş bir şekilde kullanılmış. Koku ise erkeksi bir lavanta notasının yer aldığı klasik bir çiçek olan portakal çiçeğine dayanmasıyla sıra dışı. Libre’in kuralları çiğnemesiyle ilgili neyi beğendiniz?

Bay Saint Laurent insanları etiketlemeyi hiç sevmezdi. Bir parfüm sizin kullandığınız bir şey olmalıdır, sizi kişisel olarak ifade edebilmeli. Daha kadınsı, hafif bir çiçek notası ile genellikle erkek parfümlerinde kullanılan bir çiçek notasının bir arada kullanılması hoşuma gitti. Bu, kuralları yıkmak için çok güzel bir yol.

 

YSL, sizi kokuları içinde barındıran ‘Libre’ kadını seçti. Neden seçildiğini düşünüyorsun?

Her şeyden önce seçilmem bir onurdur. Korkusuzluğundan dolayı bu marka ile çok bağlantı kurarım. Her şeyden emin, güçlü ve güçlü olmanın, kim olduğunuzu, ne yaptığınızı ve neye inandığınızı, adınızı koyduğunuz şeylerle her zaman gurur duymayı önemsemenin önemini vurguluyorum. Yves Saint Laurent’ın ardındaki aynı felsefe ile birbirini tamamlıyor.

 

Libre kampanyasını bu kadar çarpıcı bir film yapan nedir?

Çekilen her kare efsaneydi, nefes kesiciydi ve güzelliği ve gücü, çekilen filmde arkada verilen mesajdan, benim giydiğim kıyafetlere kadar birden fazla açıda gösteriyor. Basit, şık, güçlü ve konuyu daha fazla öne çıkarıyor.

 

Bu kampanya ile mesaj olarak ne iletmek istiyorsun?

Mesajım temelde eğer ben yapabilirsem, sen de yapabilirsin. Ve genç kadınlara, genç yetişkinlere, dünyanın her yerindeki genç insanlara, fikriniz veya amacınız ne olursa olsun, her zaman sizin için en anlamlı olan şeylere odaklanmaksınız. En çok tutkulu olduğunuz şey, çok sıkı çalışmanızı sağlar. Yaptığınız şeylerle gurur duyduğunuzdan, yarattığınız sanata yüzde 100’ünüzü koyduğunuzdan emin olun ve bu arada sadece müzik veya moda ya da yaratıcı endüstriler için değil, hangi endüstride çalışıyor olursanız olun. Ve biliyorum ki birçok endüstride, kadınların olmak istedikleri yere ulaşmak için erkeklerden çok daha fazla çalışması gerekiyor, ama onlara derim ki asla cesaretiniz kırılmasın. O tırmanış bizim kim olduğumuzu gösteren, bizi çok daha güçlü kılan şeydir ve sizi minnettarlıkla dolduran, sizi olmak istediğiniz yere iten inanılmaz bir şeydir.

 

Bu hikaye ile bağlantınız neydi?

Bu kadar klasik, zamansız, çığır açan ve evrensel olan markanın hayranıyım. Kıyafetlerinin içinde kendimi gerçekten iyi hissediyorum. Yves Saint Laurent giydiğim zaman çok güçlü hissediyorum.

 

Annen Libre parfümünün yüzü olacağını duyduğunda ne dedi?

Annem çok heyecanlandı. Aslında bütün ailem gerçekten çok heyecanlandı! Aileme ve küçük kardeşlerime söyledim, çok havalıydı. Bu yeni bir macera ve daha önce yapma şansım olmadığından farklı bir şey.

 

Libre’in yüzü olmadan önce YSL markası hakkında neler biliyordunuz?

Her şeyden önce markayı moda sayesinde biliyordum. Kadınların giyinme şekillerini değiştirdi. Onlara farklı bir seçenek sundu. Bir davete daha fazla tavrı olan bir kıyafetle gitmek istediklerine veya daha şık olmak istediklerine karar verdiklerinde YSL markasında seçenekler neredeyse sonsuz. Muhteşem bir elbise mi, klasik bir YSL smokini mi?.. YSL kadınların kendilerini güçlü ve güvende hissetmelerini sağladı.

 

Yaratıcı olarak YSL hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bir yaratıcı olarak Yves Saint Laurent, kadınların kendileri olmasına gerçekten izin verdi ve bence bu, moda açısından çok önemli bir şey. Çünkü toplum, uzun yıllar boyunca kadınların nasıl giyinmeleri, ne giymeleri ve nasıl görünmeleri gerektiğini onlara dikte etti. YSL, kendi bedenleriyle ve kadınlıklarıyla gurur duymalarına izin vererek, güçlerini ve kuvvetlerini aynı anda vurgulamalarını sağlayarak, moda oyununu gerçekten değiştirdi. Elbette hayranıyım, bu yüzden bu projede yer almak benim için bir onurdur.

 

Bay Saint Laurent, bugün hayatta olsaydı ona ne söylerdin?

Söyleyeceğim ilk şey, kendimize karşı dürüst olmamıza, renklerle oynama fırsatı vermemize ve birçok moda markasında her zaman görmediğiniz bir tavır, zerafet ve keskinliğe karar vermemize izin verdiği için teşekkür etmek olurdu. İkincisi, geride inanılmaz bir miras bıraktığını, o zamandan beri YSL’ye katılan tasarımcıların birlikte oynayabilecekleri, cesur şeyler yapmaya devam edebildikleri bir macera ruhu olduğunu söylemek isterdim. Açıkçası her zaman sorular ve eleştiriler olacaktır. Bu doğru olan mı, YSL’nin mirası gerçekten bu mu? Ancak sürekli olarak başkalarının ne yaptığıyla veya düşündüğüyle çelişiyorsanız, tam olarak içinde olmanız gereken yer burasıdır.

 

Müzik tutkunuz nereden geliyor?

Hayatım boyunca şarkı söyledim. Babam bir müzisyendi, bu yüzden evde her zaman müzik vardı. Ailem çokça ‘British Rock’ dinlemeyi severdi ve bense pop müzik dinlerdim. 11 yaşındayken Kosova’ya taşındım ve orada herkes hip hop dinliyordu ve her türlü müziği sevmeyi ve farklı seslerin tadını çıkarmayı öğrendim. Müziğe yaptığım bütün gelişim, müziğimi şimdi nasıl sunmayı sevdiğimin temellerini, birçok farklı türün, sınırsız bir karışımı olarak ortaya koydu. Yani evet, ben pop sanat çişiyim ama bunun beni içine alacak bir şey olmasını istemiyorum. Yarattığım seslerde çeşitlilik göstermek istiyorum ve sürekli olarak gelişmesini istiyorum.

 

Hangi anda şarkıcı olacağını biliyordun?

Birisi bana ‘Büyüyünce ne olmak istiyorsun?’ diye sorduğunda ilkokuldaydım ve ‘Bir şarkıcı olmak istiyorum’ dedim. Ama bunun gerçek bir iş olduğunu bilmiyordum. Şarkıcıları, pop yıldızlarını, televizyonda izlerdim ve müzik dinlerdim, ama sonra televizyonda çizgi filmleri de görürdüm ve bir iş olarak çizgi film karakteri olmana benzemezdi! Aslında ulaşılabilir olduğunu bilmiyordum. Kosova’da müzik çok farklı, bunu küresel ölçekte yapmak istedim ve sanırım bu tutku hep kaldı ve bunun için çalıştım. Hala bunun için çalışıyormuş gibi hissediyorum.

 

Ailen, hayalini gerçekleştirmen için seni nasıl destekledi?

Ebeveynlerimin ikisi de çok destek verdi. Bizi sanata iten ilk insanlar ebeveynlerimiz- dir, eğer yapmak istediğimiz buysa. Tiyatro Okulu’na gitmek istedim ve cumartesi günleri oraya gidebilmem için ve tüm bu fırsatları bana vermek için çok çalıştılar.

 

Zamanda geriye gidebilseydin, genç haline ne tavsiye edersin?

Her şey yoluna girecek. Bu rüyalar gerçekleşebilecek iniş ve çıkışlara rağmen gerçekleşir. Ve erkeklerin sana karşı kaba davranmasına izin verme. Ve içinde olan güveni bulman biraz zaman alacak ama onu bulacaksın.

 

İlk izlediğin konser hakkında hatırladığın ilk şey neydi?

İlk konserimi asla unutmayacağım. Kosova’ya yeni taşınmıştım ve babamın canlı çaldığını görmeme rağmen, Priştina’da ilk kez uluslararası bir sanatçı gördüm. Bu ‘Method Man ve Redman’di ve benim hip hop’la ilk tanışmamdı. Müziklerini bilmiyordum ama gösteriden hemen önce onları dinlemeye başladım, çünkü bütün arkadaşlarım gitmek istemişti. Gerçekten Wu Tan Klanı’na girdim ve sonuç olarak hip hop’la karşılaştım. O anı asla unutmayacağım çünkü hayatımda çok önemli bir noktaydı. İnsanların yapmamı ve yaratmamı bekledikleri şeylerin ötesine geçmem için bana gerçekten ilham verdi. Sadece dışarı çıkıp farklı bir şey yapmak istedim ve sınırların beni durdurmasına izin vermedim.

 

Hangi sanatçılar size ilham veriyor?

Hayatım boyunca Pink, Nelly Furtado, Alicia Keyes gibi güçlü kadın sanatçılardan ilham aldım. Onların neye benzediklerini, ne kadar açık konuşabildiklerini, neye inandıklarını, kendilerine sadık ve gerçek olmalarını seviyorum. Kariyerimde istediğim şey bu. Müzikte bunun gibi rol modellere sahip olmak her zaman çok önemlidir.

 

Bugün başarılı olmak ne anlama geliyor?

Elde ettiğim çok şey var, bir zamanlar hayalini kurup başardığım birçok dönüm noktası var ama daha yapmam gereken ve beni daha sıkı çalışmaya, daha iyi yapmaya, daha çok yapmaya itecek birçok şey olduğunu hissediyorum. Sonunda neyin mümkün olduğunu keşfettiğim bir aşamada olmak, ufukta başka neler olabileceğini merak etmemi sağlıyor.