LYNN GILBERT – İNSANLARIN EVLERİNİ AÇTIĞI KADIN

LYNN GILBERT – İNSANLARIN EVLERİNİ AÇTIĞI KADIN

Amerikalı fotoğrafçı, son 10 yıldır Türkiye’ye ev fotoğrafları çekmeye geliyor. 60 yılda toplam 60 ülkede bulunan Gilbert, binlerce ev görüntüledi. Anadolu’ya fotoğraf çekmeye gitmeden kendisini kaldığı otelde yakaladık. Bize hayatını ve yeni çıkardığı kitabını anlattı.

Röp: Leyla Melek

FASHION&TRAVEL Öncelikle Türkiye’ye hoşgeldiniz. Bu kaçıncı gelişiniz?
LYNN GILBERT Bu Türkiye’ye onuncu gelişim. 252 gündür buradayım. 30 günüm daha kaldı. Sonra Amerika’ya döneceğim.

F&T Türkiye’de en çok nereleri sevdiniz?
LG İstanbul’u çok seviyorum. Kapadokya çok güzel, Safranbolu turistik ve orada çok güzel evler var… Ama ben genellikle sıradışı, görülmemiş yerler bulup keşfetmeyi seviyorum.

F&T Ve evlerin fotoğraflarını çekiyorsunuz. Bu ilginiz nasıl başladı?
LG Annem evlerle, dekorasyonla çok ilgiliydi. Antika toplardı. Evine çok düşkündü. Sanıyorum bu ilgimi ona borçluyum.

F&T Nasıl bir evde büyüdünüz?
LG Çok güzel bir soru. New York, Long Island’da Asharoken Beach’de, country tarzında bir evde büyüdüm. Basit ve pratik kullanımlı bir evdi. Kesinlikle şatafatlı değildi ama kendine has bir karakteri vardı. Evimiz kumsaldaydı. İspanyol tarzı cam kapıları çok sevdiğim bir özelliğiydi. Özel bir evdi, oradaki tüm evler öyleydi çünkü eskiydiler ve bakımlıydılar.

F&T Peki fotoğraf çekmeye nasıl başladınız?
LG Çocuklarım sayesinde fotoğraf çekmeye başladım. Çocukken onların güzel fotoğraflarını çekmek istedim. Bir makine aldım ama iyi sonuç alamadım. Sonra fotoğraf basan bir laboratuvara gittim. Oradakilerin önerisiyle yeni bir makine aldım. Bana nasıl daha iyi fotoğraf çekeceğimi gösterdiler. Önce kendi çocuklarımın, sonra okullarındaki başka çocukların ve hatta başka okullardaki çocukların fotoğraflarını çektim. Masraflarımın üstüne küçük bir kar koyuyordum. Bir süre sonra çocukları evlerinde görüntülemeye başladım. Bu konuda bir sanat galerisinin sahibi bana yardımcı oldu. Bir süre sonra ise asıl ilgi duyduğumun evlerin kendileri olduğuna karar verdim. Sonrasında ise hep ev çektim.

l1

F&T Hangi ülkelerde nasıl evler fotoğrafladınız?
LG Altmış yılda tam 60 ülke ziyaret ettim. Yüzlerce ev içerisinde binlerce oda çektim. Hindistan’da dar ara sokaklarda dolaşır, evinin önünde duran birini gördüğümde içeriye işaret ederdim. Çoğunlukla evlerine davet ederlerdi. Hindistan’a iki defa gittim. Diğer gittiğim ülkeler arasında Özbekistan, Türkmenistan, Çin ve Japonya’yı sayabilirim. 20, 30 yıl boyunca İngiltere’de çeşitli evleri fotoğrafladım. Yılda bir kez fotoğraf çekmeye giderdim. İngiltere’deki evler çok güzel. Görkemli değiller ama özellikle kırsal kesimdekiler çok özellikli.

F&T Bir evin fotoğraflarını çekmeniz için beğenmeniz şart mı? Evleri neye göre seçiyorsunuz?
LG Fotoğraflarını çektiğim evleri ben yaratmıyorum. Var olanı görüntülüyorum. Fotoğraf çekmek için bir eve girdiğimde ev sahibi hemen perdeleri düzeltmeye, etrafı toparlamaya başlar. Onlara engel olurum çünkü ortamı olduğu gibi yansıtmak isterim. Yıllar önce İrlanda’da rengarenk boyanmış bir evin fotoğraflarını çektiğimi hatırlıyorum. O kadar zevksiz ve kötüydü ki… Fotoğrafçı olunca insan herşeye farklı bir gözle bakmayı öğreniyor. Herşeyin size göre mükemmel olması gerekmiyor.

l2

F&T Türkiye’ye sizi ne getirdi?
LG Merak. New York Times gazetesi bir Seyahat Fuarı düzenliyor New York’ta. Oraya hep giderim. Bir sene gittiğimde Türkiye standında bir kadınla tanıştım. Fotoğrafçıydı. Sohbete başladık. Romanları seviyordu. Ben de hayrandım onlara. Bir sene önce Türkiye’ye gelmiş ve bir Roman nişanına katılmış, bol bol da fotoğraf çekmiştim. Rehberim olmasını istedim. Kabul etti ve böylece İstanbul’a yeniden geldim. Bu sefer yanımda iki korumayla Sulukule’ye gittim. Etrafta yılların birikmiş çöpü vardı. Bu beni şoke etmişti. Sokaklar oynayan çocuklarla doluydu. Beni bir kahveye götürdüler. Orada Roman toplumunun liderleri vardı. Herkese çay ısmarladım. Sonrasında da bol bol fotoğraf çektim.

F&T Sonra Türkiye’nin farklı yerlerine mi gitmeye karar verdiniz?
LG Bir süre sonra Anadolu’nun çeşitli yerlerine giderek evlerin fotoğraflarını çekmeye başladım. Evlerin dışını, içini görüntüledim. Türkler çok misafirperver. İnsanı hemen içeriye buyur ediyorlar. Hayır cevabını alırsam şaşırıyorum. Ülkenin değişik bölgelerindeki kültürel farklılıkları gözlemledim. Değişmeyen şey ise eve ve aileye verilen önem. Türkiye’de bugüne kadar yaklaşık 3000 ev fotoğrafladığımı söyleyebilirim.

F&T Türkiye’de yayınlanan Cornucopia dergisinde çalışmalarınızı gördüm. Ayrıca yayınlanmış birkaç kitabınız da var. Hatta son kitabınız yeni yayınlandı…
LG Cornucopia’da yanlış hatırlamıyorsam 6 makalem yayınlandı. Bugüne kadar 3 kitap hazırladım. Sonuncusu Amazon’da satışa çıktı. Türkiye’nin farklı bölgelerinden evler… Kitabın adı; ‘The Silk Road: Then and Now/İpek Yolu: Dün ve Bugün’. Kitapta yayınlanacak fotoğrafları, tam 35 bin görsel arasından, üç kişi eleyerek seçtik.

F&T Fotoğraf çekme alışkanlıklarınızdan bahseder misiniz?
LG Fotoğraf çekerken yalnız olmalıyım. Rehberlerim bunu çok iyi bilir ve ev halkı dahil herkesi benden uzak tutarlar. Sabahtan fotoğraf çekmeye başlarım. Fotoğraf çekerken ışık çok önemlidir. Işığa göre çekimlerim bütün gün de sürebilir.

l3

F&T Yine çekim için buradasınız. Yolculuk nereye?
LG Amasya ve Bursa’ya gidiyorum.