YE KÜRKÜM YE
Pek asil bulduğumuz, bizi sımsıcak saran kürk yine moda oldu. Üstelik bu kez hem renkliler, hem de aksesuarlarda bolca kullanılmışlar. Giymeyeni, satmayanı ve koleksiyonuna almayanları olsa da kürk hala bir statü sembolü…
Kürklere olan ilgim, (klişe bir deyimle açıklayayım) çok eskilere gider. Çocukluğumdan moda ile ilgili hatırladıklarım arasında anneannemin gri vizon ceketi ve leopar paltosu, en önemli yeri tutar. Geçtiğimiz kış, özel (sıfırlı) bir doğum günü kutladığım için eşim ne hediye istersin diye sorduğunda hiç tereddütsüz sezon başı gözüme kestirdiğim Michael Kors Suakara kürk paltoyu istediğimi söyledim. Havanın eksi on iki derece olduğu bir sabah, büyük bir hevesle paltomu giyip çıktım evden. Çıkar çıkmaz büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Vizonlarım gibi beni hiç sıcak tutmadı. Ama inat edip günüme öyle devam ettim ve akşam eve donmuş olarak döndüm. Araba dolusu para verdiğimiz kürkün beni sıcak tutmaması karşısında kürklerle ilgili bilgimin ne kadar yüzeysel oduğunu farkettim. Özellikle moda uzmanı olan biri için telaş verici bir durumdu. Yeni projem kürkün moda tarihini araştırmaktı.
Taş Devrinden Bugüne
Taş Devrfnde (çizgi filminden de hatırladığımız Fred ve VVilma karakterlerinin yaptığı gibi) insanlar kürkü gündelik giysileri olarak kullanıyorlardı. İlerleyen çağlarda insanoğlunun evrimiyle kürk kullanımı da değişti. Kürk aksesuar etol olarak veya palto, pelerin yakalarına ve etek uçlarında süs amaçlı kullanıldı ve zenginlik sembolü oldu. Manto veya ceket gibi kullanımı ise dönem dönem değişti. Statü sembolü karaketerine rağmen popülaritesini her dönem koruyamadı. Yirminci yüzyılda savaşlar ve ekonomik çalkantılar, kürkün moda olup olmamasında en önemli iki etken olmuştur. İkinci Dünya Savaşı akabinde 1950’lerde kürk yeniden gündeme gelirken, 1970lere doğru popülaritesi azaldı. i98o’lerdeki gösteriş akımıylaysa yeniden hayatımıza girdi. 1990 larda ise minimalizm ve seksenlerin bu aşırı lüks akımına tepki olarak kürk gene gözden düştü. Bunda etkisi olan başka birşey de seksenlerin sonlarına doğru büyük propaganda yapmaya başlayan kürk giyilmesine karşı gelen PETA oldu (People forthe Ethical Tre- atment of Animals). Natalie Portman, Charlize Theron, Eva Mendes gibi Hollyvvood ünlülerinin ve Stella McCartney, Cindy Cravvford gibi moda dünyasının önemli isimlerinin PETA’yı desteklemesi de kürk kullanımının azalmasında rol oynadı. Bütün bunlara rağmen son bir, iki sezondur ilkbahar/yaz koleksiyonları da dahil olmak üzere, kürk yeniden ön planda. Phoebe Philo nun Celine koleksiyonunda geçtiğimiz yaz sezonu için tasarladığı kürklü terlikler akıllarda en çok kalan, en fazla dergi reklamında kullanılan kürklü ürünlerdendi. Kürk kullanan modacılar arasında Prada, Marni, Michael Kors, J. Mendel, Marc Jacobs farklı ve sofistike tasarımları ile moda dünyasını ve kürk severleri etkilemeye devam ederken Top Shop, Zara gibi fast-retail markaları da kürk modasına daha uygun fiyatlarda olan tavşan kürkü gibi kürkler kullanarak katkıda bulunuyorlar. Üstelik hiç alışmadığımız renklerde karşımıza çıkıyorlar. Buna karşılık Anna Sui, Vivienne Westwood gibi gerçek kürk kullanmak istemeyen modacılar da “faux fur/sahte kürk” tasarımlar sunuyorlar. Tüm bunları göz önüne aldığımızda kürkün altın çağını yaşadığını söyleyebiliriz. Özellikle modayı ve trendleri etkileyen Kate Moss, Olivia Palermo, Lady Gaga veya Beyonce gibi stil ikonlarının kürklere bürünmüş fotoğrafları medyada ve sosyal medyada yer buldukça, kürke rağbet artıyor.
Hangi Kürk
Kürk bugün bu kadar popülerse akla gelen ilk soru şu olabilir: Hangi kürk makbul? Bir sürü kürk türü var; tilki, tavşan, vizon, çinçila, astra- kan, suakara, rakun, samur… En pahalı ve en değerli kürk samur (sable) kürkü. Kahve tonlarında ve ipeksi, yumuşaklığı ve hafifliğiyle tanınıyor. Özellikle Rusya’daki samurların gri tonlu olanları da var ve en kalitelileri olarak kabul ediliyorlar. Gri ve beyaza çalan çinçila her zaman için gösterişli havasıyla tanınır. Küçük ebatlı bir hayvan olduğu için bir kürk manto için çok sayıda kullanılması gerekiyor. En yumuşak ve en narin kürk cinsi. Kürkler arasındaki primadonna ise vizon. En dayanıklı ve en çok taklit edilen kürk bu. İster traşlanmış, ister uzun tüylü olsun, pek çok farklı doğal renkte olan ve çok kolay renklendirilebilen mink, zengin görünüşü, yumuşaklığı ile biliniyor. Popülaritesi vizonla yarşan tilki ise bir çok renkte mevcut. Yaka ve şallarda, artı yelek olarak çok kullanılan bu kürk de zengin bir görünüşe sahip. Suakara kuzu kürklerinin kraliçesi. En hafif, en ince ve en kırılgan bu kürk, parlaklığı ve dalgalı görüntüsüyle bu kürk, narin hareli ipek kumaşa benzer. Bu özellikleri dışında gene kuzudan olan astrakandan en büyük farkı, suakaranın henüz doğmamış kuzudan olması. Kahve, siyah tonları dışında gri ve bej renklei de mevcut. Tavşan, en az dayanıklı kürk olmasına rağmen aksesuarda çok kullanılıyor. Ve birçok rengi olan, en makul fiyatlı kürk olma özelliğini taşıyor. Rakun ise en dayankli kürkler arasinda. Gene fiyattan dolayı’ moda dünyasında yaygın olarak kullanılan kürk.
Neden Kürk
Sonraki soru da niye kürk? Kürkün en büyük özelliklerinden biri ve çok soğuk Antarktika, Alaska gibi yerlerde yerel yaşayanların giymesinin en büyük sebebi izolasyon ve ısıtıcı özelliği. Özellikle uzun tüylü kürkler çetin soğuk hava şartlaıina karşı en koruyucu şey. Yumuşak ve hafifliğiyle duyusal olan kürk esi başka olmayan bir his veriyor giyene. Çok yönlü karakteriyle hem aksam abiye şekilde veya jean pantalona gündüzde giyilebilmesi gardroplarımızda popüler bir parça olmasını sağlıyor. Ve doğal bir madde olan kürkün dayanıklılığı da iyi bakıldığı sürece goz ardi edilemeyecek bir nokta.
Büyük bir tartışma yaratan kürkün fonksiyonel yönü inkar edilemez. Ve kürk giyip giymemek de vejeteryanlık gibi kişisel bir tercih. Kendi kürk giyme seçimi karşısında üzülen hayranlarına Lady Gaga nın dediği gibi, “I respect your vievvs, please respect mine.” Ben de New York’ta eksi on iki derece olan bugünlerde yeni kürkümün içine Uniqlo marka “ultra vveight” puf yelek giyip zevkini çıkarmaya devam ediyorum.
Ayşe Yeyinmen Weinberg