EĞLENCENİN KALBİNDEKİ İSİM
Yeme-içme, gece hayatı ve eğlence sektörüne adım atma hikayesinden mekan konseptlerine ve gelecekteki planlarına kadar her şeyi konuştuğumuz bu röportajda, Isla Alaçatı Kurucu Ortağı Berti Palambo’nun dünyasına yakından bakıyoruz.
BAHAR ŞAHİNBAŞ
İstanbul’un Anadolu Yakası’nda doğup büyüyen ve Maden Mühendisliği’ne uzanan bir eğitim yolculuğuna sahip olan Berti Palambo, yeme-içme, gece hayatı ve eğlence sektöründe başarılı projelere imza atan bir isim. Uludağ tur organizasyonlarıyla başlayan kariyeri, birbirinden farklı ve benzersiz mekanların yaratılmasıyla devam etti. Söyleşimizde, sektöre nasıl adım attığını, mekanlarının konseptlerini nasıl oluşturduğunu ve gelecekteki projelerini bizimle paylaşıyor. Berti Palambo’nun hikayesi, yeme-içme, gece hayatı ve eğlence sektörüne girmek isteyenler için ilham niteliğinde.
Kendinizi tanıtır mısınız?
İstanbul’da, Anadolu Yakası’nda doğdum ve büyüdüm. Çocukluğumun büyük kısmı burada geçti. Saint-Joseph’te okudum ve İTÜ Maden Mühendisliği’ni bitirdim. İstanbul’u çok severim. Spora çok düşkünüm; uzun yıllar basketbol oynadım ve şimdi de haftada en az 4 gün spor yapmazsam rahat edemiyorum. Çalışkan biriyim; az uyurum, az konuşurum, çok düşünürüm ve çok gözlemlerim.
Bu sektöre başlama hikayeniz nedir? Çocukluk tutkusu mu, aileden mi yoksa bir tesadüf mü?
Sektöre birbirini izleyen harika tesadüfler sayesinde, bol bol gözlem yaparak dahil oldum. Lise sonuncu sınıftan itibaren Uludağ tur organizasyonlarında çalıştım. Ardından Türkiye’nin önde gelen yerli isimlerinin ve dünyaca ünlü isimlerin sahne aldığı konserleri ve festivalleri organize ettim. Tüm bu süreçlerde insanların eğlence biçimleri, neleri sevdikleri, bunların farklı kitlelere göre nasıl değişiklik gösterdiği gibi şeyler üstüne düşünmeye başladım. Ardından bir süre ‘event marketing’ alanında çalıştım. O zaman da belirli bir kitleye hitap etmek için farklı etkinlikler geliştirmek, farklı eğlence biçimleri yaratmak gerektiğini iyice gördüm. Sonra Tektekçi geldi. Onu, Moretenders, On Air, Korto ve son olarak da Isla izledi. Isla Alaçatı hikayesi de işte böyle başladı…
Eğlence mekanlarınızın konseptlerini nasıl ve neye göre oluşturuyorsunuz?
Hedef kitlenin kim olduğunu bilmeden bu sektörde var olmak güç. Ben de konseptleri gözlemlerimin sonucunda, gördüğüm ihtiyaçlara göre yaratmaya çalışıyorum. Yarattığımız bazı konseptlerin yurt dışında benzerlerinin olduğunu sonradan fark ediyorum, bazılarının ise hiç benzeri olmadığını görüyorum.
Misafirleriniz eğlenirken sizin ruh haliniz nasıl oluyor? Bu parıltılı dünyanın perde arkasında neler yaşanıyor?
O esnada, herkesin keyif aldığından ve mekanda güzel bir deneyim yaşadıklarından emin olmaya çalışıyorum. Misafirlerin mekandan ve hizmetten mutlu olduğunu görmek, doğru işi doğru bir şekilde yaptığımızı gösterir. Bütün derdim bu. Gözüme çarpan eksiklikler için ekip arkadaşlarımla konuşuyorum. Ortam biraz hareketli olabiliyor ama bu, beni gözlem yapmaktan alıkoymuyor.
Sizi eğlendiren aktiviteler nelerdir?
Eşimle ve oğlumla zaman geçirmekten büyük zevk alıyorum. Doğada ve deniz kenarında olmayı çok severim. Gece eğlencesi için ise, canlı müzik veya DJ performansı, insanı mutlu eden ve enerji yükselten müzik performanslarını seviyorum. Dostlarımla keyifli bir yemek masasında uzun uzun sohbet etmeyi de çok severim.
Nerede yemek yemeyi seversiniz? (Yurt içi ve yurt dışı)
Dünyanın her yerinde farklı restoranlarda taze deniz mahsulleri denemeyi seviyorum. Sokak lezzetlerini deneyimlemek de hoşuma gidiyor.
En sevdiğiniz yerli ve yabancı şarkı nedir?
Yabancı şarkıyı hemen söyleyeyim: ‘Bohemian Rhapsody’. Yerli şarkı konusunda emin değilim, bu dönemden döneme ve bulunduğumuz yere göre değişebiliyor.
En sevdiğiniz film hangisidir?
Son zamanlarda izlediğim ve en beğendiğim film, savaşın anlamsızlığını düşündüren ‘Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’.
En sevdiğiniz dizi hangisidir?
Suits
Vazgeçilmez başucu kitabınız nedir?
Yakın tarih kitaplarını çok seviyorum, özellikle 20. yüzyıl tarihine ilişkin kitaplar. Fakat eve çok geç döndüğüm için ancak sabahları ve tatil günlerinde okuyabiliyorum. Zaten yatağın içinde çok durmam, uyanır uyanmaz kalkarım. Anlayacağınız, başucumda durmuyor kitaplar.
Yemek ve kokteyl menülerini nasıl belirliyorsunuz?
Ekşiden tatlıya, yumuşaktan çıtıra her tadı ve dokuyu içinde barındıran, her damak tadına hitap edebilecek özellikte lezzetleri birleştirip sunuyoruz. İddia ediyorum: Isla’ya gelip menüde sevmeyeceğiniz bir lezzet bulma ihtimaliniz yok çünkü her damak tadına hitap eden bir zenginliğe sahibiz.
Isla Alaçatı’ya gelen misafirler neler deneyimler? Diğer mekanlardan ayıran en belirgin özelliğiniz ne?
Alaçatı’dan uzaklaşmadan kendini tropik bir ormanın içinde bulur. Uluslararası kalitede çok iyi bir yemek yer. Başka yerde tadamayacağı kokteyller dener. Yan masanın sohbet sesine maruz kalmadan, kendi masasının mahremiyeti içinde keyifle sohbet eder. Yerli ve yabancı DJ performansları eşliğinde, görülme veya eleştirilme derdi olmadan eğlenir.
Mekanın adı neden Isla?
Mekanı gördüğümüz andan itibaren, Alaçatı’da kasabanın ritminden uzak, yeni, yemyeşil ve ferah bir ada olacağını anlamıştık. ‘Isla’ İspanyolcada ada demek. Burası, keşmekeşten uzak, kaliteli eğlencenin hakkını veren, insanın içeri adım attığı anda kendini tropik bir adada gibi hissedeceği bir adres.
Bu sektörde unutamadığınız bir anınız var mı?
“Türkiye’nin en güzel dönemi Tektekçi açıkken yaşandı” cümlesini Twitter’da gördüğüm an. Bu mesaj tabii ki sadece girişimimizi övmüyor, aslında geçmişe bir özlem niteliğinde. Ancak yine de bir dönemin referansı olabildiğimizi bilmek bizim açımızdan çok değerli.
İlerleyen dönemler için planlarınız neler? Gelmek istediğiniz nokta nedir?
Yurtdışında uygulamayı hayal ettiğimiz birtakım projeler var. Şu sıra onları hayata geçirmeye odaklanmış durumdayım. Yeme-içme ve eğlence sektöründe Türkiye’den yola çıkmış ve uluslararası işlere, markalara imza atmış biri olmak hayalim. Çünkü biz eğlendirmeyi çok iyi biliyoruz.
Tatil sizin için ne ifade ediyor? Hem kışlık hem de yazlık mekan işi yapınca tatil yapmaya fırsat bulabiliyor musunuz? Favori rotalarınız nereler?
Yeni rotalar keşfetmek hoşuma gidiyor ama rotaları ben yapmıyorum, eşim bu konuda çok iyi. Seyahatlerde bol bol gözlem yapıyorum. New York, Latin Amerika ve Avrupa’nın hareketli şehirleri favorilerim. Türkiye’de ise Güney Ege ve Güneydoğu Anadolu en sevdiğim bölgeler.