HENRY CAVILL VE TANRI ERKEĞİ YARATTI
BİR ÇOĞUMUZUN SON SUPERMAN OLARAK TANIDIĞI HENRY CAVILL, DERİN MAVİ GÖZLERİYLE HEPİMİZİN KALBİNİ FETHEDERKEN ŞİMDİLERDE BAŞKA BİR SÜPER KAHRAMAN ROLÜ İLE KARŞIMIZA ÇIKIYOR. THE WITCHER’ DİZİSİYLE YENİDEN YILDIZINI PARLATARAK KENDİSİNE HAYRAN BIRAKAN YAKIŞIKLI OYUNCUYU DİZİNİN İKİNCİ SEZONU GELMEDEN YAKIN MARKAJA ALDIK.
20 yıldır sektörün içerisinde olmasına ve birçok yapımda yer almasına rağmen biz onu 2013 yapımı ‘Man of Steel’ filmindeki Clark Kent rolü ile keşfettik desek abartmış olmayız. Çünkü derin mavi gözleri, keskin yüz hatları ve kaslı fiziki yapısıyla Superman kostümünün içine Cavill’den başkası bu kadar yakışamazdı. Bu rol için biçilmiş kaftan olan yakışıklı oyuncuyu böylece biz de uzun bir süre yeni nesil Clark Kent olarak izleme şansı yakaladık. Şimdilerde ise Netflix’in oldukça ilgi çeken dizisi ‘The Witcher’ ile yine bir süper kahraman rolü ile karşımıza çıkıyor ve tabii ki kendisine bir kez daha hayran bırakmayı başarıyor.
Tam adı Henry VVilliam Dalgliesh Cavill olan İngiliz aktör, 5 Mayıs 1983 tarihinde Jersey Adası’nda beş erkek çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Önce bir süre St.Michael’s Preparatory School’da eğitim gördü ve sonrasında ise yatılı olarak okuduğu St.Michael’da okul piyeslerine katılmaya başlayarak oyunculuk için ilk adımlarını attı. Oyuncu olamasaydı orduya katılacağını ya da üniversitede Antik Mısır Tarihi okuyacağını söyleyen yakışıklı aktör, 17 yaşında film sektöründeki ilk rolünü Kevin Reynolds’ın 2002 yapımı ‘Monte Kristo Kontu’nda Albert Mondego olarak aldı. Ama ilk dikkat çekici atılımını 2007’den 2010’a kadar Shovvtime’ın ses getiren dizilerinden ‘The Tudors’ ile yaptı. Ana karakterlerden kralın en yakın dostu olan ı.Suffolk Dükü Charles Brandon’ı canlandırdı ve bu rol ile önce 2007’de Altın Küre’ye aday gösterildi sonrasında ise 2008 yılında Emmy kazanmayı başardı. Tüm bunların üzerine Entertainment Weekly Cavill’i ‘En Çarpıcı Dük’ ilan etmeyi ihmal etmedi tabii.
Şöhret basamaklarını yavaş yavaş çıkan Cavill sonunda turnayı gözünden vurdu ve artık onunla özdeşleşen rolü, 2012 yapımı Zack Synder’in yönettiği ‘Man of Steel’ filminde Süperman’i oynayarak kaptı. Ardından 2016’da vizyona giren ‘Batman Vs Superman: Dawn of Justice’ filminde tekrardan Superman rolünü canlandırdı ve artık kalplerin yeni Clark Kent’i oldu. 2019 Aralık ayında çıkan ‘The Witcher’ adlı dizide Rivyalı Geralt karakteriyle yeniden ekranlara dönerek çok büyük bir hayran kitlesine sahip olan aktör 2020 yılında ise ‘Enola Holmes’ filminde Sherlock Holmes karakterini canlandırarak tekrar bizlere ufak da olsa bir göz kırptı. Şimdilerde ise kendisini ‘The Witcher’in ikinci sezonunda izlemek için sabırsızlanıyoruz.
Oyunculuğunun yanında birde İtalyanca, Almanca, Fransızca, İspanyolca ve İngilizce dahil dokuz dil bilen Cavill’in ciddi bir hayvan sever olduğunu da belirtmeden geçemeyiz. Kendisi Superman filminden sonra bir köpek sahipleniyor ve Superman karakterinin kendi gezegenindeki gerçek adı olan Kal-EI isminden esinlenerek köpeğine “Kal” ismini koyuyor. Son olarak meraklısı için yakışıklı aktörün şu sıralar özel hayatında birisinin olup olmadığının da bilinmediğini not düşelim.
Dünyaca ünlü kitap dizisinden uyarlanan “The Witcher” destansı bir ailenin epik öyküsünü konu alıyor. Dizi, Henry Cavill’in canlandırdığı yalnız bir canavar avcısı olan Rivialı Geralt, insanların yaratıklardan bile daha kötü olabildiği bir dünyada kendine yer edinme çabasını anlatıyor. Dizide Geralt’ı kader güçlü bir büyücü ve tehlikeli bir sırra sahip genç bir prensesle karşılaştırır ve macera başlar. Üçlü, artık her geçen gün daha da vahşi hale gelen bu kıtada birlikte yürümeyi öğrenmelidir. İkinci sezonda ise Yennefer’in hayatını Sodden Savaşı’nda kaybettiğine inanan Geralt of Rivia, Prenses Cirilla’yı bildiği en güvenli yere, doğduğu eve Kaer Morhen’e getirir. Kıta’nın kralları, elfleri, insanları ve şeytanları onun duvarlarının dışında üstünlük için çabalarken, Cirilla’yı çok daha tehlikeli bir şeyden korumak zorundadır: kızın içinde sahip olduğu gizemli güçten.