LÜKSÜN YENİ TANIMI
Maddiyata bağlı olmayan ama zor elde ettiğimiz deneyimler artık lüksün yeni kodlarını oluşturuyor…
Less is more: Yeni lüksün temel kodları, artan özgünlük ve sadeleştirme ihtiyacımızla paralel gidiyor. Kişisel lüksün somut yönlerinden soyut olanlara doğru ilerliyoruz. Hayatlarımızı daha iyi hale getirme ve dönüştürme potansiyeline sahip benzersiz ve kişiselleştirilmiş deneyimler arıyoruz. Bu anlam arayışı, deneyimsel lüks için de fırsatlar yaratıyor. Maddi lüksün aksine, deneyimler her bireye özgüdür ve zaman içinde belirli birana bağlı oldukları için yeri doldurulamaz ve tekrarlanamaz.
Bundan tam 108 yıl önce New Foundland’ın güneyinde buzdağına çarparak batan Titanik transatlantiği, şimdilerde farklı ve benzersiz deneyimler arayanlar için ziyarete açıldı. Floransa’daki Michelangelo’nun David Heykeli’nin etekleri ise özel akşam yemeklerine ev sahipliği yapıyor. Sivananda Kutir’de Himalayalar ve Ganj Nehri’nin yüksek enerjisiyle Hatha Yoga çiftliklerine katılmak benzersiz deneyimleri tatmak isteyenlere farklı pencereler açıyor.
Ülkemizde ise; Kazdağları’nda Jilber Barutçiyan ile mantar toplama turlarına çıkmak veya Maadra Dağı’nda bağbozumu zamanı ilk hasatları Didem İİter ile denemek, doğal peynirleriyle ünlü Bodrum Mumcular’daki Sinan Bey Çiftliği gibi çok özel mekanlarda 10 kişilik tat deneyimleri kazanmak, anları farklı kılan ve deneyimlemesi eşsiz etkinliklerden bazıları. 2020 yazında ise pandemi dolayısıyla, izole deneyimlere olan ilginin artması; koylarda sadece tekneler ile katıldığınız sinema gecelerine, Caresse Bodrum’un müşterilerine sunduğu Balığa Çıkma deneyimi ve Foresting – “Ağaçlarla konuşma” gibi doğayla iç içe olduğunuz ayrıcalıklara sahne oldu.
Materyallere yüklenen lüks algısı artık; eşsiz anların deneyimlendiği ve paylaşıldığı, lüks markaların arkasındaki derin kurum kültürünün hikayeleştirildiği, değerli ve kaliteli ürün ile el işçiliğinin önde olduğu sahnelerle anlatılmaya başladı.
Özellikle pandemi sonrası normalleşme sürecinde; kendimizi iyi hissettirecek iyi yaşam trendleri yeni lüks algısındaki yerini sağlamlaştırdı.
Sürdürülebilirlik lüks marka üreticilerinin en önemli değerlerinden oldu. Artık milleniallar ve X Jenerasyonu markaları doğaya ve insana verdikleri önemle değerlendiriyorlar. Prada Group bu konuya önem veren markalardan. “Shaping a Sustainable Future Society” konferansının dördüncüsü Venedik’te Eylül ayında gerçekleşecek. Prada’nın sürdürülebilir bir gelecek için başlattığı Re-Nylon Projesi de güzel bir örnek olabilir. Markanın çevreye duyarlılığının altını çizen proje kapsamında, Prada iplik üreticisi Aquafil ile işbirliği yaptı ve okyanuslardan toplanan plastik atıklar ile tekstil atıklarının özel bir işlem uygulanarak geri dönüştürülmesiyle elde edilen ECONYL® kullanarak altı modelden oluşan naylon çanta koleksiyonu üretildi.
Pandemi süreci her kesim ve sektörü etkiledi. Lüks pazarı yüzde 45-50 daraldı. Otellerin, restoranların bir süre kapalı kalması ve tüm seyahat akışlarındaki durgunluk nedeniyle, deneyimsel lüks en büyük darbelerden birini hissetti. Normalleşme döneminde; sağlıklı yaşama olan ilgi iyice arttı, bununla birlikte “doğaya kaçış”, “izole yaşam” ve “ev içinde yeni lüksler yaratma” konuları öne çıktı.
Perakendedeki lüks deneyimler dijitale kaydı, lükste online satış ciddi anlamda yükseldi. 2025 yılına kadar dünya çapında lüks pazarın yüzde 45’ini yeni jenerasyonun oluşturması bekleniyor. Genç müşteriler dijital dünyada büyüdü. Z – Y jenerasyonları ve arkasından gelen diğer yeni jenerasyonların kişisel lükste dijital kanalları ve yolları sürekli benimseyecek olmasından dolayı dijitalizmde daha hızlı bir gelişim görülecek.