PARILDIYOR – CHARLIZE THERON

PARILDIYOR – CHARLIZE THERON

HOLLYWOOD’UN EN GÜZEL KADINLARINDAN BİRİ DEMEKLE ABARTMIŞ OLMAYIZ MUHTEMELEN… İMZASI HALİNE GELEN KISA SARI SAÇLARI, MUHTEŞEM YÜZ HATLARIYLA CHARLIZE THERON, HER DAİM KENDİNE HAYRAN BIRAKMAYI BAŞARIYOR. GÜZELLİĞİNİN YANI SIRA OSCARLI OYUNCULUĞU VE YER ALDIĞI GİŞE REKORTMENİ KÜLT FİLMLERİYLE UZUN SÜREDİR BEYAZPERDENİN ARANILAN YÜZLERİNDEN… ŞİMDİLERDE İSE 11 YILDIR RESMİ YÜZÜ OLDUĞU J’ADORE’UN YENİ PARFÜMÜYLE KARŞIMIZA ÇIKIYOR. PARFÜM GELİŞTİRME GELENEKLERİNE MEYDAN OKUYARAK J’ADORE İÇİN YENİ BİR HİKÂYE YARATAN DIOR, HİÇ ALKOL KULLANMADAN TASARLADIĞI YENİ KOKUSU J’ADORE PARFUM D’EAU İLE CHARLIZE THERON’ NUN DURU GÜZELLİĞİNİ YENİDEN BİR ARAYA GETİRİYOR.

Charlize Theron, 7 Ağustos 1975’te Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Benoni şehrinde dünyaya geldi. Annesi Gerda Alman, babası Charles Theron ise Fransız’dır. 6 yaşında bale dersleri almaya, 16 yaşında ise modellik yapmaya başlayan Theron’nun keşfedilme hikayesi ise bambaşka bir yerde oluyor. 16 yaşında, bir ajans vasıtasıyla model olarak Avrupa’ya gidiyor. Bir süre sonra da ABD’ye geçerek şansını balede deniyor ama parasızlık öyle büyük bir engel olarak karşısındaki, bir seferinde bir restoran masasındaki ekmek sepetinden ekmek çalmak zorunda bile kalıyor. Son durağı olan Los Angeles’ta, artık dibe vurmak üzere olduğu günlerden birinde, annesinin destek için gönderdiği çeki bozdurmak için bankaya gidiyor. Ama ABD vatandaşı olmadığı ve çek Güney Afrika’dan kayıtsız olarak geldiği için banka çeki bozmuyor. Beş parasızlığın verdiği öfkeyle banka şubesinde olay çıkarıyor ama bu tatsızlık, şansın yüzüne gülmesine yol açıyor zira gişe sırasında tam arkasında duran kişi, Hollywood’un efsane menajerlerinden John Crosby. Crosby, Theron’a kartını veriyor ve Crosby sayesinde tanıtıldığı bir oyunculuk okulu ile Hollywood hikayesi başlıyor…

Önemsiz kimi rol ve yapımlar sonrası ilk sıçraması 1997 yılı yapımı olan ve başrolleri, Keanu Reeves ve Al Pacino ile paylaştığı ‘The Devil’s Advocate’ (Şeytanın Avukatı) filmi oluyor. Filmin üç aylık çekimleri sırasında rolüne hazırlanmak amacıyla her gün 1 saat boyunca bir psikiyatrist eşliğinde ‘şizofreni’ üzerine çalışıyor. Dünya çapında ün kazanmasına etki eden filmlerinin başında 2003 yılı yapımı ‘The Italian Job’ (İtalyan İşi) geliyor. Filmin çekimleri boyunca, setten evine gidip gelirken iki defa aşırı hız sebebiyle trafik cezası yiyor. Bu durumu ise bir röportajında şu sözlerle açıklıyır; “çekimler boyunca o kadar hızlı araba kullanıyorduk ki eve dönerken yavaşlamayı unutuyordum”. Ayrıca bu filmdeki rolüne hazırlanırken gerçek bir kasa hırsızından ders aldığı da biliniyor. 2004 yılında rol aldığı ‘Monster’ filmindeki karakteriyle “En İyi Kadın Oyuncu” dalında Oscar’ı kucaklıyor. Ödülü kazandığı gün 29 Şubat 2004. 29 Şubat aynı zamanda filmde canlandırdığı, Amerika’nın en ünlü kadın seri katillerinden biri olan Aileen Wuornos’un doğum günü.

2007 yılında Amerikan vatandaşı olmaya hak kazanıyor ama Güney Afrika vatandaşlığından da vazgeçmiyor. 2012 ve 2015 yıllarında evlat edindiği 2 çocuğu var: Jackson (oğlu) ve August (kızı).

The Hollywood Reporter’ın 2006 yılının En Çok Kazanan Kadın Oyuncuları listesinde North Country ve Æon Flux filmleri için film başına aldığı 10,000,000 $ ücretle Halle Berry, Cameron Diaz, Drew Barrymore, Renée Zellweger, Reese Witherspoon ve Nicole Kidman’ın ardında 7. sırada yer alıyor.

J’adore’un Vazgeçilmez Yüzü

Charlize Theron ve Dior şimdilerde bu uzun soluklu iş birliklerini J’adore’nun yeni versiyonuyla kutluyorlar; J’adore Parfum d’eau.

Dior, her daim şanlı başarıları, vizyoner mizacı ve sınırları zorlama arzusuyla kendini farklı kılan bir marka. Bugün bu arzu, tüm alışılmış kompozisyonların kurallarından kaçan bir koku mucizesinin yaratılmasına yol açıyor. Parfüm geliştirme geleneklerine meydan okuyarak J’adore için yeni bir hikâye yaratılıyor; yaratıcı, yeniliğe elverişli çiçek koreografisi ve her türlü dönüşüme yatkınlığı ile kendisi kesinlikle bir ikon. Asil ve nüanslı, oldukça konsantre bir eau de parfum için harika bir imza. Ayrıca içeriğinde alkolden eser yok. Sadece su ve çiçeklerden oluşan J’adore, imzası olan yoğun koku alma zevki vaat eden harika bir parfüm. Dior tarafından patentli, yenilikçi bir başarı ve imkansızın simyası. Devrim niteliğinde bir parfümör rüyası ve parfümeri dünyasında çığır açan bir oyun değiştirici.

Kokunun yaratıcısı François Demachy, uzun bir süre kokuyu yenileme fikri ve olağanüstü olasılıklar alanı açma hayalinin peşinden gitti. Sadece Dior, su bazlı bir parfüm hayal etmeye ve ardından bu yeniliği gerçekleştirmeye cesaret edebilirdi. Tüm bunlar, sahip olduğu tüm cüretle ve fark yaratan öncü ruhuyla uzun süredir hüküm süren koku J’adore için yapıldı.

Yalınlığıyla ön plana çıkan bir ikon; Charlize Theron

Jean-Baptiste Mondino tarafından fotoğraflanan Charlize, her zamankinden çok daha göz kamaştırıcı. Parfüm kadar parlak, sarışın ve güzel, çıplak teni, gözlerindeki müstehcen bir bakışla mutlak ve doğal bir kadınlık sergiliyor. Sade ve ferah görüntüsü, Maria Grazia Chiuri tarafından tasarlanan ikonik aksesuar olan altın bir kolyeyle tamamlanıyor. J’adore’un ilk görsel şovuna, başlangıçlara atıfta bulunurmuşçasına bir görüntü.

Brigitte Niedermair gözünden; J’adore Parfum d’eau

Kusursuz elbiseler tenleri duygusal olarak ortaya çıkarır. Fotoğrafçı Brigitte Niedermair’in gözünden hafif peçelerle örtülmüş günümüz Vestal Bakireleri gibidirler. Bu saf, ilahi dünyada, J’adore Parfum d’eau’nun beyaz amforası değerli bir tılsım haline dönüşüyor.