KOKULARIN BÜYÜLÜ DÜNYASINA YOLCULUK: CAROLINE DUMUR

İlhamını İngiliz zarafetinden alan Penhaligon’s’ın yeni parfümü A Kiss of Bliss’in yaratıcısı Caroline Dumur ile ilham kaynaklarını ve yaratıcı sürecini konuştuk. Miskin büyüleyici dünyasından yosunun derinliklerine uzanan bu kokusal macerada, Dumur’un tutkulu parfümör kimliğine yakından tanık oluyoruz.
BAHAR ŞAHİNBAŞ
baharsahinbas@hotmail.com
Parfümör olma yolculuğunuz nasıl başladı?
Kokulara karşı her zaman büyük bir ilgim vardı; ayrıca annem de tam bir parfüm tutkunu olduğu için parfüm dünyasına olan merakım daha da arttı. On iki yaşına geldiğimde parfümeri dünyasını keşfetme isteğim iyice güçlendi. On dört yaşındayken gerçekleştirdiğimiz Mısır gezisinde, ülkenin zengin parfüm kültürü bir kez daha parfümeriye olan hayranlığımı artırdı.
En çok hangi içeriklerle çalışmayı seviyorsunuz?
Aslında tüm malzemelerle çalışmayı seviyorum, seçim yapmak çok zor! Parfümleri tasarlarken, kullanan kişiyi mutlu etmesine çok önem veriyorum. Bir koku ailesi seçmem gerekirse, ‘şipre’ kokularını çok özel bulduğumu söyleyebilirim. Derin ve büyüleyici bir yapıya sahip kokular sizi başka bir dünyaya yolculuğa çıkarıyor.
Şipreyi nasıl tanımlarsınız?
Şipre, turunçgillerle başlasa da asıl kimliğini yosun ve paçuliyle kazanıyor. Genellikle gül ve yasemin gibi çiçek notaları da onlara eşlik ediyor. Yetmişli yıllarda daha popüler olsa da, ben zamansız bir koku olduğuna inanıyorum. Günümüzde kullanımı biraz daha zor olabilir; bazen çok feminen ya da eski moda olarak algılanabiliyor.
Şipre yeniden popüler olabilir mi?
Elbette, şipreyi yeni malzemelerle yeniden yorumlayabilirsiniz; ancak bu, onu her yerde göreceğimiz anlamına gelmez.
A Kiss of Bliss’in yaratım süreci nasıldı?
Bu süreçte başlangıç noktam misk oldu; muhteşem kokusunu A Kiss of Bliss’te yakalamak istedim. İlk aşamalarda yoğun miktarda yosun kullandım, ardından gül, bergamot ve yonca ile dengeledim. A Kiss of Bliss’in yıldız içeriklerinin, yosun ve misk olduğunu söyleyebilirim.
Çalışması en zorlayıcı malzeme hangisiydi?
Ciltte harika bir his bıraksa da, miski doğru şekilde kullanmak zorlayıcıydı. Ancak, şipre ile birleştirildiğinde daha belirgin hale geliyor. Aynı şekilde, yeşil bir nota olan matcha da çalışması zor bir içerik; bazen fazla otsu bir koku verebiliyor. Bu yüzden matcha, misk ve yosun arasında ince bir denge kurmaya çalıştım.
A Kiss of Bliss’i ilk duyduğunuzda ne düşündünüz?
Öncelikle, bir marka olarak Penhaligon’s’ın dünyasını ve zarif İngiliz duruşunu düşündüm. Yüksek parfümeriyi yansıtan, klasik ama aynı zamanda eğlenceli, cesur ve beklenmedik bir parfüm yapmak istedim. Bunu başarmak için maydanoz yaprağı, matcha ve karanfil gibi farklı notalar kullandım.
A Kiss of Bliss’te dengelemekte en çok zorlandığınız malzeme hangisiydi?
Bu parfümün yaratım sürecinde dengeyi bulmak en zor kısımdı. Başlangıçta misk çok baskındı; bu yüzden kokunun modern kalmasını sağlamak için dikkatli olmalıydım.
Parfüm şişesinin renk seçimi yaratıcı sürecinizi etkiledi mi?
Hayır, aslında şişe rengi belirtilmemişti diye hatırlıyorum. Oldukça pudralı bir karaktere sahip olan misk, şişenin pembe-bej rengiyle uyumlu bir etki yaratıyor. Ben daha çok mutluluk ve huzur hissini karşı tarafa yansıtmaya odaklandım.
Son zamanlarda sık kullandığınız içeriklerden bahseder misiniz?
Son zamanlarda iris ile çalışmayı çok seviyorum; ciltte çok doğal ve hoş bir koku bırakıyor. Ayrıca yasemini, kremsi ama aynı zamanda güçlü kokusuyla çok etkileyici buluyorum.
Parfümünüzü nasıl uyguluyorsunuz?
Bileklerime, boynuma ve saçlarıma uyguluyorum, kısacası her yere! Parfümü saçlara sıkmanın kokunun kalıcılığını artırdığını düşünüyorum.
İşinizden uzaklaşmak ve dinlenmek için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Bazen tatile çıkıyorum. Düşünmek ve laboratuvar dışında doğada farklı hammaddeler keşfetmek için kendime zaman ayırıyorum.
Kokular dışında nerelerden ilham alıyorsunuz?
Yemek, seyahat ya da sanattan ilham alabiliyorum. Kuzey Afrika’ya sık sık giderek dış dünyayla bağlantımı kesiyorum ve ilham buluyorum. İnsanların ya da bir sergilerin zihnimizde yeni kapılar açtığını düşünüyorum. Anılarımız da bizi çok etkiliyor.
Çoğu insanın aklına gelmeyecek, sevdiğiniz bir koku var mı?
Bu zor bir soru. Mayanın kokusunu seviyorum, bana çocukluğumu hatırlatıyor! Beklenmedik bir tercih olabilir ama bu kokuyu çok seviyorum.